Argo AI’nın otonom sürüş için üzerinde çalıştığı sekiz şehirden ikisi olan Miami ve Austin’de operasyonel faaliyetler başladı. Şirketin trafiğin oldukça yoğun olduğu bu şehirlerde sürücüsüz seferlerine başlaması yaklaşık beş yıllık bir çalışmanın ürünü. Müşterilere sunulan sürücüsüz operasyonlar ise farklı ticari ortaklarla çalışmak da dahil birçok alternatifi içermekte. Argo’nun kendi araç paylaşım platformunu ve yazılımını sunmak yerine test araçlarına müşteri bulmak için Lyft ile birlikte çalışması örneklerden yalnızca biri.
Farklı ticari partnerler aracılığıyla hizmet yelpazesini genişletme potansiyeli Argo’nun dikkat çeken özelliklerinden biri durumunda. Kendi otonom taksi hizmetlerini uygulamaktan ziyade çeşitli hizmetler için çalışacak şekilde tasarlanan Argo Otonomi Platformu’nun sektörün geleceğinde önemli bir rol oynayacağı düşünülüyor. Argo Connect adı verilen API sayesinde araç paylaşımı, teslimat ve lojistik şirketleri Argo’yu hizmetlerinin bir parçası haline getirebiliyor. Böylece müşteriler ve işletmeler halihazırda aşina oldukları şirketler ve yazılım platformlarıyla çalışmaya devam ederken ayrıca sürücüsüz araç seçeneğine de sahip oluyor.
Amerika’nın en büyük şehirlerinden ikisinde faaliyetlerine başlayan şirketin CEO’su Bryan Salesky, Argo’nun iki devasa şehrin en yoğun mahallelerinde trafik, yayalar ve bisikletliler arasında güvenli bir şekilde sürücüsüz araç operasyonları gerçekleştiren ilk firma olduğunu vurguladı. İlk günden itibaren özellikle otonom sürüş için nispeten zor ve yoğun lokasyonları hedeflediklerini belirten Salesky bu bölgelerdeki talebin yoğunluğuna değinirken otonom platformu daha sürdürülebilir bir hale getirmek için gereken yapay zekanın bu tarz lokasyonlarda daha efektif geliştiğini de sözlerine ekledi.